İLETİŞİM ANKETLER
TÜRK HASTANE İNFEKSİYONLARI
ve KONTROLÜ DERNEĞİ
Tarihçe - Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği

Sık Sorulan Sorular


İnfeksiyon Kontrolü ile İlgili Sorularınız için Bize Ulaşın

E-mail : hikder@yahoo.com


Hastaneye yattıktan sıklıkla en az 48 saat sonra gelişen yada hastanede kazanılmasına karşın taburcu olduktan sonra ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Bu tanım içine yatış öncesi kuluçka döneminde olan enfeksiyonlar girmez. Hastane enfeksiyonlarının özelliği, pek çok antibiyotiğe karşı dirençli olmaları nedeniyle tedavilerinin güç olmasıdır.

Hastanede 48 saatten fazla yatarak tedavi edilmekte olan, vücut bütünlüğü herhangi bir şekilde bozulmuş bütün hastalarda gelişebilir. Ancak, yoğun bakım servisinde takip edilen hastalar, yoğun antibiyotik tedavisi alan hastalar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, ameliyat geçirmiş hastalar, solumun cihazına bağlı hastalar bu tür enfeksiyonlar için daha yüksek risk taşırlar.

İzolasyon önlemleri tüm hastalar için uygulanan Standart Önlemlere ek olarak, belirli mikroorganizmalarla enfekte veya kolonize olduğu bilinen ya da şüphelenilen hastalar için kullanılan bulaş yoluna özel önlemlerdir. Bu önlemler, enfeksiyon etkeninin Temas, Damlacık veya Hava Yolu ile bulaşmasını önlemek için gereklidir. Bu önlemlerin 3 ana kategorisi vardır. Bu kategoriler Temas Önlemleri, Damlacık Önlemleri ve Hava Yolu Önlemleridir.

Temas Önlemleri, hasta veya hastanın çevresiyle (örneğin, kontamine olmuş yüzeyler veya ekipmanlar) doğrudan veya dolaylı temas yoluyla yayılan mikroorganizmaların bulaşmasını önlemek için uygulanır. Özellikle aşırı yara akıntısı, fekal inkontinans (veya vücuttan diğer kontrolsüz akıntıların varlığında, çevresel kontaminasyon ve bulaşma riskinin arttığı durumlarda endikedir. Hasta veya hastanın çevresiyle temas içerebilecek tüm etkileşimler için önlük ve eldiven giyilmelidir. KKE, hasta odasından çıkmadan önce uygun şekilde çıkarılmalı ve el hijyeni sağlanmalıdır. Tercihen tek kişilik bir oda kullanılmalıdır. Tek kişilik oda mevcut değilse, aynı mikroorganizma ile enfekte veya kolonize olmuş hastaların bir arada bakıldığı kohortlara gibi diğer seçenekler için enfeksiyon kontrol kuruluna danışılmalıdır. Çok yataklı odalarda, yataklar arasında en az 1 metrelik mesafe bırakılması önerilir.

Damlacık Önlemleri, öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında havaya saçılan ve genellikle kısa bir mesafe (yaklaşık 1 metre) kat edebilen büyük solunum damlacıklarıyla bulaşan patojenlerle (örneğin, influenza, meningokok) enfekte olduğu bilinen veya şüphelenilen hastalar için kullanılır. Hasta odasına veya hasta alanına (hastanın 1 metre yakınına) girerken cerrahi maske takılmalıdır. Tercihen tek kişilik bir oda kullanılmalıdır. Tek kişilik oda mevcut değilse, kohortlama için enfeksiyon kontrol kuruluna danışılmalı ve yataklar arasında en az 1 metrelik mesafe bırakılmalıdır. Oda dışına taşınması gereken hastalar, eğer tolere edebiliyorlarsa cerrahi maske takmalı ve solunum hijyeni/öksürük adabına uymalıdır.

Hava Yolu Önlemleri, havada uzun süre asılı kalabilen ve uzak mesafelere yayılabilen küçük partiküller (damlacık çekirdekleri) yoluyla bulaşan patojenlerle (örneğin, tüberküloz, kızamık, suçiçeği, yaygın herpes zoster) enfekte olduğu bilinen veya şüphelenilen hastalar için kullanılır. Sağlık personeli, hasta odasına girmeden önce uygunluk testi yapılmış NIOSH onaylı N95 veya daha üst düzey bir solunum maskesi takmalıdır. Hastalar, özel havalandırma sistemine (negatif basınçlı, saatte en az 6-12 hava değişimi sağlayan ve havayı dışarı vermeden önce filtreleyen veya direkt dışarı atan) sahip bir hava yolu enfeksiyon izolasyon odasına (AIIR) yerleştirilmelidir. AIIR mevcut değilse, hasta özel bir odaya yerleştirilmeli ve kapı kapalı tutulmalıdır; bu durumda derhal yetkili birime transferi düşünülmelidir.

Bulaş yoluna özel önlemler bulaşıcı ajanın bulaşma riski devam ettiği sürece veya hastalığın süresi boyunca yürürlükte kalır. Bazı hastalıklar ve enfeksiyonlar için (örneğin, antibiyotiğe dirençli organizmalarla kolonizasyon), önlemler daha uzun süreli veya hatta süresiz olabilir. Spesifik bir enfeksiyon için önlemlerin ne zaman sonlandırılacağı, patojenin türüne, enfeksiyonun yerine ve hastanın klinik durumuna göre değişir ve genellikle kültür veya tarama testleri sonuçlarıyla desteklenir.

Cerrahi alan enfeksiyonu, bir cerrahi kesi yapılan vücut bölgesinde ameliyattan sonraki 30 gün içinde (veya implant durumunda 1 yıl içinde) gelişen bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyonlar cildin yüzeyinde (yüzeysel insizyonel), kesinin altındaki yumuşak dokuda (derin insizyonel) veya ameliyat edilen organ ya da boşlukta (organ/boşluk) meydana gelebilir.

CDC, ameliyat bölgesindeki kılların rutin olarak temizlenmemesini önermektedir. Eğer kılların temizlenmesi gerekiyorsa, bu işlem jilet yerine elektrikli cerrahi tıraş makinesi (klipper) ile yapılmalı ve mümkünse ameliyattan hemen önce, ameliyathane dışında bir alanda gerçekleştirilmelidir. Jilet kullanımı ciltte mikro kesiklere yol açarak enfeksiyon riskini artırabilir.

Cerrahi ekip üyeleri, ameliyata başlamadan önce uygun bir antiseptik solüsyon kullanarak cerrahi el antisepsisi uygulamalıdır. Tırnaklar kısa olmalı ve yapay tırnak takılmamalıdır. Cerrahi el antisepsisi, tırnak altlarından başlayarak ellere ve önkollara kadar belirli bir süre ve teknikle uygulanmalıdır.

CDC, cerrahi profilaksi için antibiyotiklerin cerrahi kesiden önceki 60 dakika içinde (bazı antibiyotikler için 120 dakika) intravenöz yolla uygulanmasını önerir. Amaç, kesi yapıldığı anda ve ameliyat süresince dokuda yeterli antibiyotik konsantrasyonunu sağlamaktır.

Cerrahi profilaksi, genellikle temiz-kontamine (örneğin, gastrointestinal veya solunum yoluna kontrollü giriş yapılan ameliyatlar) ve kontamine (örneğin, açık, taze, kazara yaralanmalar) olarak sınıflandırılan ameliyatlar için önerilir. Temiz ameliyatlarda (enfekte veya inflamasyonlu olmayan, solunum, gastrointestinal, genital veya üriner sistemlere girilmeyen) rutin profilaksi, hastaya veya işleme özgü risk faktörleri olmadıkça genellikle gerekli değildir. Karar, cerrahi işlemin tipine, hastanın durumuna ve potansiyel patojenlere göre verilir.

Cerrahi profilaksi, genellikle temiz-kontamine (örneğin, gastrointestinal veya solunum yoluna kontrollü giriş yapılan ameliyatlar) ve kontamine (örneğin, açık, taze, kazara yaralanmalar) olarak sınıflandırılan ameliyatlar için önerilir. Temiz ameliyatlarda (enfekte veya inflamasyonlu olmayan, solunum, gastrointestinal, genital veya üriner sistemlere girilmeyen) rutin profilaksi, hastaya veya işleme özgü risk faktörleri olmadıkça genellikle gerekli değildir. Karar, cerrahi işlemin tipine, hastanın durumuna ve potansiyel patojenlere göre verilir.

Çoğu durumda, cerrahi profilaksi antibiyotiklerinin ameliyat kesisi kapatıldıktan sonra 24 saatten fazla devam ettirilmesi önerilmemektedir. CDC, temiz ve temiz-kontamine işlemlerde ek profilaktik antibiyotik dozlarının, dren varlığında bile, ameliyat odasında kesi kapatıldıktan sonra uygulanmamasını tavsiye eder. Uzun süreli antibiyotik kullanımı enfeksiyon riskini azaltmada ek bir fayda sağlamadığı gibi antibiyotik direncine ve diğer komplikasyonlara yol açabilir.

Ameliyathane ortamının uygun şekilde havalandırılması (pozitif basınçlı ventilasyon), yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi, steril malzemelerin doğru kullanımı ve ameliyathane trafiğinin sınırlandırılması CAE riskini azaltmada önemlidir.

Ameliyat sonrası ilk 24-48 saat boyunca insizyon steril bir pansumanla kapatılmalıdır. Pansuman değişimi ve yara bakımı aseptik teknikle yapılmalıdır. Hastalar ve yakınları, yara bakımı ve olası enfeksiyon belirtileri (kızarıklık, şişlik, ağrı, ısı artışı, pürülan akıntı, ateş) konusunda eğitilmeli ve bu belirtilerden herhangi biri görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurmaları söylenmelidir.

TÜRK HASTANE İNFEKSİYONLARI ve KONTROLÜ DERNEĞİ